bilgin-dindar

Bu Blogda Ara

Blog Arşivi

Tema resimleri Storman tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Popüler Yayınlar

Yahudilikteki Günah Keçisi [ Azazel]

bilgin-dindar

Öne Çıkan Makaleler

4 Haziran 2017 Pazar

Yahudilikteki Günah Keçisi [ Azazel]

- Hiç yorum yok


           Yahudiler en büyük dini bayramlarında hahambaşı tarafından bir keçiye okur ve orada kim varsa ölmüş ve gurbette olan yakınlarının günahlarının keçiye yüklendiği kabul edilir. Bu dua sonra erince keçi başıboş salıverilir. Orada bulunan cemaat ellerindeki sopa ve bıçaklarla bu keçinin üzerine saldırırlar. Keçiyi ilk öldüren yıl boyunca işledikleri günahlardan arındığı kabul edilir.Her yıl bu işlem yapılır ve yıllık günahlardan temizlenmiş olunur. Ve ölünce temiz olarak ölündüğüne inanılır.
Bu keçiye AZAZEL adı verilmiştir. Günah Keçisi manasına gelmektedir. Türklerde de Günah Keçisi deyimi kullanılmaktadır. 

bilgin-dindar

İslam'da Melek İnancı Nasıldır?

- Hiç yorum yok
      




         Meleklere iman, İslam inancının temel yapı taşlarından bir tanesidir. Çünkü, Allah ile kul arasındaki ilişkilerin bir çoğunda etkin olarak görev alırlar. Onları kabul etmemek 
 Yüce Allah mealen şöyle buyuruyor: “Onlar Rahmanın kulları olan melekleri dişi sanıyorlar. Onların yaratılışında hazır mı bulundular? Bu hususta şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekilecekler.”

      Meleklerin özellikleri;
          Nurdan yaratıldıkları için gözle görülmeleri imkansızdır. Yeme-içme gibi durumları yoktur. Erillik(erkeklik) ve dişil(kadınlık)'likleri yoktur. Hızlı hareket etme özelliğine sahiptirler. Masum ve isyan etme özellikleri olmadığı için günah işlemezler ve sürekli ibadet halindedirler. Allah'ın izniyle farklı suretlere girebilirler.


Belli Başlı Melekler ve Görevleri



  1. Cebrail(as.)                     =>   Vahiy Getirmekle Görevli Melek
  2. Malik(as.)                        =>   Cehennemde bulunan  Melek
  3. Mikail(as.)                       =>   Tabiat Düzenlemesi ile Görevli Melek
  4. Zebani(as.)                      =>   Cehennemde Azap İle Görevli Melek
  5. İsrafil(as.)                        =>   Sur Üflemekle Görevli Melek
  6. Kiramen Katibin(as.)  =>   Günah ve Sevap Yazmakla Görevli Melekler
  7. Azrail(as.)                        =>   İnsanların Canlarını Almakla Görevli Melek
  8. Münker Nekir(as.)       =>   Mezarda Sorgulama İle Görevli Melekler
  9. Rıdvan(as.)                     =>   Cennette Bulanan Melek
  10. Hamele-i Arş(as.)         =>   Arşı Taşıma Görevinde Olan Melekler

3 Haziran 2017 Cumartesi

Şintoizm Nedir?

- Hiç yorum yok



Şintoizm, Japonca'da “tanrıların yolu” anlamına gelmekte ve Japonlar tarafından geleneksel millî inançlar için kullanılmaktadır. “Şinto” ismi, MS VI. yüzyılda, Japonya'ya ait geleneksel millî inançları, Budizm gibi dışarıdan Japonya’ya gelen dinlerin etkisinden korumak için kullanılmıştır. Şintoizmin ortaya çıkışında belli bir kurucu ve inanç sistemine rastlanmamaktadır. Ancak çok tanrılı bir yapıya sahip olduğu ve Japonların geleneksel ve milli inançlarını karşıladığı bilinmektedir.. Şintoistler diğer din mensuplarına tepki gösterip karşı çıkmazlar. Milli ve geleneksel din olmasının getirdiği bir özellikte ata ruhlarına saygı göstermektir. Ataların öldükten sonrada yaşadığına inanıp onlar için evlerinin bir köşesinde atalar köşesi oluşturmuşlardır. Şintoizm,tanrı sayısının fazla olmasıyla da ön plana çıkan dinlerdendir. Belirlemelere göre sekiz milyona yakın tanrısı olduğu bilinmektedir. Tanrıya verilen isim “Kami” dir. Şintoistlerin aynı zamanda Budist oldukları da gözlemlenmektedir. Japonlara göre tek dine inanmak bir gereklilik değil.İnsan dilerse iki dine de inanabilir. Bu düşünceden kaynaklanan bir yaşantı sonucu ile şu sözü söylerler: “Biz Şintoist doğarız, ancak Budist ölürüz.”


Kullandıkları dini sembolde şu şekildedir;

bilgin-dindar

Taoizm Nedir?

- Hiç yorum yok




Taoizm, bugün hala Çin'de yaşayan dinlerinden biridir. MÖ VI. yüzyılda ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu dinin merkezi, Çin'de bulunan dinlerin genel özelliğini oluşturduğu düşünülen “Tao” kavramı üzerine bina edilmiştir. Mistik ifadeler ve uygulamalar çokça bulunan bir dindir. Kurucusu, Lao-Tzu olarak bilinmektedir. Bu dine mensup insanların %90'ı Çin'de yaşamakta geri kalanı da Doğu Asya ülkelerinde yaşamaktadırlar. Taoizmin kutsal olarak kabul ettiği kitabı Tao Te-King (Tao ve Fazilet)’te geçtiğine göre evren, iki gücün tesiri altında bulunmaktadır. Bunlar, Yin ve Yang’tır. Yin, dişil-kadın, yang da eril-erkek güce denk gelmektedir. Bunlar farklı ifadelerle zıt ifadeleri karşılamaktadır. Örneğin gece ile gündüz, kadın ile erkek gibi ifadeler buna örnek gösterilebilir. Bu ikisinin çatışması yada anlaşması sonucu kainattaki olaylar meydana gelmektedir.

Taoizme göre ahlaki ilkeler 3 kısma ayrılır:

1)Yaşantıda aşırıyı değil basit bir hayatı seçmek ve mutlu olmak.

2) Mütevazı olmak, nefsin isteklerine karşı düşkün olmamak

3) Kainattaki her varlığa karşı saygılı olmak ve merhamet göstermek

Taoizm
in sembolü, evrende bulunan iki zıt gücü temsil eden ancak her ikisinin içinde de diğerinden bir parça olduğu sembolle temsil edilir.

bilgin-dindar

Yeryüzündeki Başlıca Dinler

- Hiç yorum yok
    

    Yeryüzünde, insanlar farklı dil ve ırklara sahip olarak yaşamaktadır. Her grup insanın yaşantıları farklıdır ve kendilerine göre örf ve adetleri vardır. Bu örf ve adetler hayatın her alanına yayılmıştır. Yeme içmeden evlenmeye kadar farklı alanlarda etkisini göstermektedir. İnsanların bu kadar çeşitlilik içinde tek olan yüce varlığa inanma özellikleri de değişiklik göstermektedir. Bu konuda Kuran'da şöyle geçmektedir: “Eğer Rabb’in dileseydi elbette bütün insanları tek bir ümmet yapardı. Halbuki yine de ihtilaf edip duracaklardı.” İlk insandan günümüze gelinceye kadar farklı niteliklerde farklı inanç sistemleri ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu dinlerin devam edenleri olsa da ortadan kaybolmuş bir çok din de bulunmaktadır. Günümüzde farklı özelliklere sahip bazı dini gruplar şu şekildedir; İslam,Yahudilik, Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm, Caynizm, Sihizm, Taoizm, Konfüçyanizm, Şintoizm ve yerel olarak inanılan geleneksel dinlerdir. Şu şekilde dinler kategorilendirilmiştir.

bilgin-dindar


Abdest Nasıl Alınır?

- Hiç yorum yok


1- Abdest almaya başlamadan önce her işte olduğu gibi niyet edilir. "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" şeklinde yapılan niyet abdeste ön hazırlıktır.,

2 - Euzü Besmele okunarak abdest alınmaya başlanır. Sırası ile şunlar yapılır.

3- Eller bileklerle birlikte 3 kez yıkanır.

4- Sağ el kullanılarak ağzımıza 3 kez su verip çalkalayarak ağzımızı temizleriz.

5- Sonra 3 defa sağ elimizle burnumuza su veririz ve sol elimizle burnumuzu temizleriz.,

6- Avucumuza su alıp yüzümüzü saç bitimi ile çene altına kadar 3 kez yıkarız.

7- Sağ elimizi dirseklerimizle birlikte yıkarız.

8- Aynı şekilde sol elimizi de dirseklerimizle birlikte yıkarız.

9- Sonra el tekrar ıslatılır ve başın 1/4(4'te 1'i = İllaki tepesi olması gerekmiyor. Başın herhangi bir yerini mesh edebiliriz)

10- İşaret parmaklarımızla kulaklarımızın içini temizlerken baş parmaklarımızla kulak arkasını da temizleriz.

11- Ellerimizin üstünü kullanarak ensemizi mesh ederiz.

12- Sağ ayağımızı parmaklardan başlayıp topuklarla birlikte yıkarız. Parmak aralarını hilallemek dediğimiz şekilde parmaklarımızla temizleriz.

13- Aynı şekilde sol ayağımızı da parmaklardan başlayarak topuklarımızla birlikte yıkarız.

2 Haziran 2017 Cuma

Kuran'da 5 Vakit Namaz Var mı?

- Hiç yorum yok

Belirli şartları taşıyan her Müslüman üzerine 5 vakit namaz farzdır ve bu Kuran,Sünnette'de belirtilmiştir. Beş vakit hakkında Kur'an-ı Kerim mücmel olarak işaret etmiş, bu işaretler peygamber Efendimiz tarafından fiili olarak hayata geçirilerek açıklanmış ve desteklenmiştir.
Peygamber İslam akidesine göre bir postacı değil getirdiği mesajı bi zatihi uygulayıp insanlara açıklayan kimsedir. Uygulamalarında ne zaman ne kadar rekat namaz kılınacağını bi zatihi göstermiştir. Bu uygulama fiili tevatür dediğimiz yöntemle günümüze kadar gelmiştir.( İnsanların birbirlerinden görerek yapageldikleri yöntem.)

5 vakit namazla ilgili ilk ayet Tâhâ suresinin 130.ayetidir ve mealen şu şekildedir:

"...Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbını övgü ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, rızaya ulaşasın."güneşin doğmasından ve batmasından önce, gece saatlerinde ve gündüzün iki ucunda olmak üzere beş ayrı vakitte Cenab-ı Hakk'ı zikretmek ve ona dua etmek, yani namaz kılmak emredilmiştir.

Bakara suresi 238. ayet-i kerimesindeki , "namazlara ve ayrıca orta namaza devam edin" ibaresi "namazlar" anlamındaki "salâvat" kelimesi çoğuldur. Arapça da çoğul denilince akla en az 3 gelir.. "İki'' ye tesniye denir ve ''iki namaz'' sözü "salateyn'' şeklinde ifade edilir. Böylelikle, ayetteki ''salavat'' sözünden az üç namaz olduğu anlaşılır. Ayrıca birde "orta namaz" vardır. Çünkü matuf, matuf aleyhten (üzerine atıf yapılandan) ayrıdır. Bu durumda 3 namazın ortası olamayacağına göre ayetteki "salavat" kelimesi, az dört namazı ifade eder. Orta namazında buna eklenmesi ile beş vakit namaz ortaya çıkar. Orta namazdan kasdedilenin ikindi namazı olduğu bazı hadislerde rivayet edilmiştir.

Yahudiler Nasıl Oruç Tutar?

- Hiç yorum yok

Tevrat'ta belirli günlerde oruç tutulması emredilmektedir. Yahudilikte oruç kişinin nefsini terbiye etmesi için gereken acının çekilmesi olarak değerlendirilse de, Tanrı'ya yaklaşma fırsatı olarak da görülür. Tevrata göre, Hz. Musa Tur Dağındaki 40 gün 40 gecesini  oruç tutarak geçirmiştir. Arabistan'da yaşayan Yahudiler oruç tuttuklarında yatsıdan sonra da ağızlarına bir şey koymazlardı. Hatta bazı Müslümanlar da oruçla ilgili ayetlerin tamamı inmediği için aynı Yahudiler gibi yaparlardı. Babil döneminde üzüntü ve matem için oruç tutulurdu. Yahudiler Tanrının kendilerini cezalandırdığını düşündükleri günlerde oruç tutarlar.Yahudilikte oruç çocuklarda , 12'nci yaşlarından bir ay alınca üzerlerine görev olarak biner. Yahudilikte herkes tarafından tutulması gerekli görülen oruç Yom Kippur-Kefaret Günü- orucudur.  Bu gün Yahudiler günahlarından pişman olarak tövbe eder, Tanrı'da onları bağışlar. Yom Kippur'un İbranice karşılığı 'tövbe günü' anlamındadır. Yahudiler Kippur gününü en büyük ibadet günü olarak görürler, bugün Yahudiler arasında büyük oruç günü olarak bilinir. Yom Kippur denen ve 19 Nisan'da başlayıp ve bir hafta süren Pesah Bayramı orucu ise genellikle Hamursuz Bayram'ından sonra gelen pazartesi ve perşembe günleri tutulur. Yahudilikte Yom Kippur'da oruç tutmak şarttır. İmsak önceki akşam güneş batarken başlar. O gece boyunca ve ertesi gün ilk iki yıldızın görünmesine kadar da yemek içmek yasaktır. Bu süre yaklaşık 25 saattir. Yom Kippur orucunun Hz. Musa'nın Allah'tan buyruklarını almak üzere Tur Dağı'na gittiğinde Yahudilerin altın bir buzağıya tapınmalarından ötürü tutulduğu anlaşılmaktadır. Yahudiler Babil dönüşünden sonra Kudüs'ün harap edilmesi ve diğer felaketlerden dolayı dört ayrı oruç daha ortaya çıkarmışlardır. Bazı Talmud yorumcuları bu 4 orucun, başka devletlerin himayesinde bulunan  Yahudiler tarafından tutulması gerektiğini söylerler. Yahudilerde oruç genellikle şafağın sökmesinden ilk yıldızın görülmesine kadar sürer. Ancak Yom Kippur gibi bazı oruçlar 24 saatten daha fazla sürer ve  bir akşamdan ertesi akşama kadar devam eder.

1 Haziran 2017 Perşembe

Hristiyanlar Nasıl Oruç Tutuyorlar?

- Hiç yorum yok



Hiçbir şey yemiyor ve su dışında bir şey içmiyorlar. Bununla birlikte mümkün olduğunca çok  dua ederek veya kutsal Kitap okuyarak Tanrıyla zaman geçirmeye çalışıyorlar. Oruç bazen 1 gün, kimi zaman 7 gün, bazen daha uzun tutulur.

Hristiyanlar oruç tutar mı?
Evet!


** Oruç tutmakla ilgili daha fazla öğrenmek isterseniz, Eski Ahit'in Yeşaya 58. Bölümünü okuyabilirsiniz.

Hristiyanlıkta Oruç Var mıdır?

- Hiç yorum yok



Mukaddes Kitap’taki hükümler nedir?
1. Hristiyanlar ulusal bir krizle  karşılaşınca oruç tutmalı. “Yehoşafat Rab’be danışmaya karar verdi ve bütün Yahuda’da oruç ilan etti. Rab’be yönelmek için Yahuda’nın bütün kentlerinden gelen halk toplanıp RAB’den yardım diledi.” (2. Tarihler 20:3-4, Eski Antlaşma) 

2. Hristiyanlar bireysel ihtiyaçları için oruç tutmalı. Bahsettiğimiz ihtiyaçlar gerçek gereksinimler olmalı. İsa'nın öğrencileri: “Bizler kötü ruhu neden kovamadık?” diye sordular. İsa onlara, “Bu tür ruhlar ancak duayla ve oruçla kovulabilir” cevabını verdi. (Markos 9:29-30, İncil) 

3. Hristiyanlar zor bir durumla karşılaştığında oruç tutmalı. Davut peygamber şöyle yazdı: “Oysa onlar hastalanınca  ben çula sarınır, oruç tutup alçak gönüllü olurdum.” (Mezmurlar 35:13)

4. Hristiyanlar, ruhsal kararlarıyla karşılaşmış olduğunda oruç tutmalı. Bu noktada İsa, gösterilebilecek en  büyük örnektir. İsa dünyaya ait hizmete başlamadan önce 40 gün ve 40 gece oruç tuttu. “Bundan sonrasında İsa, İblis tarafından denenmek üzere Ruh vesilesiyle çöle götürüldü. İsa kırk gün ve kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.” (Matta 4:1-2, İncil)

5. İsa'nın ikinci gelişinin gerçekleşebileceği düşüncesiyle oruç tutulmalı. İsa’ya  öğrencilerinin niçin oruç tutmadığı sorulduğunda şu cevabı verdi : “Güvey aralarında olduğu sürece davetlilere oruç tutturabilir misiniz? Fakat güveyin aralarından alınacağı günler gelecek, onlar işte o zaman, o günler oruç tutacaklar.” (Luka 5:34-35, İncil)

31 Mayıs 2017 Çarşamba

İslâm Dininin Özellikleri Nelerdir?

- Hiç yorum yok
1. İslam Allah tarafından gönderilen son dindir.

Kur'an-ı Kerim'de İslam'ın son ve hak din olduğu ve başka din gönderilmeyeceği bildirilmektedir. İslam, önceki ilahi dinlerin varlığını kabul eder, Peygamberlerine saygı göstermeyi emreder ancak sonradan tahrife uğradıkları  için kanunlarının geçersiz olduğunu söyler.



2. İslam tüm insanlık için indirilmiştir.
İslam çağlar üstü bir dindir. Her zaman ve mekanda yaşayan insanlar için geçerli kanunları ve uygulamaları vardır.

3. İslam insanın yaratılışında özünde olan bir dindir.
İslamın belirlediği esaslar pozitif bilimle asla çelişmez. Pozitif bilimlerin de İslam'ın da kaynağı Allah olduğu için aynı kaynaktan tezat durumlar meydana gelmez.

4. İslam her işin kolayının tercih edilmesini ister.
İslam insanların üstesinden gelemeyeceği hiç bir sorumluluğun kendilerine yüklenmeyeceğini, verilen ceza ve ödüller imtihan olduğunu bildirir. Ve yapılan her işte kolay olanın seçilmesini öğretir.

5. İslam sosyal hayattaki düzeni sağlar.
İslam zenginin malından fakirinde hakkı olduğunu bildirirken fakirin de çalışıp alın teriyle kazanmasını emreder. Sosyal düzende güçlünün zayıfı ezmesini engeller ve sosyal yapıda üstünlüğün sadece kullukla olabileceğini bildirir.

6. İslam barışı ve güvenliği emreden dindir.
İslam'ın manası güvende olmaktır. Kişi Müslüman olunca hem kendisi hem de malı güvende ve kutsal olur. Allah kimseye sebepsiz zulmedilmesini istemez. Bazı grupların yaptıkları İslam'ı temsil ettikleri anlamına gelmez.(IŞID örneği gibi.)

7. İslam güzel ahlakı emreden dindir.
İslam kişilerin her durumda güzel ahlaklı olmalarını ister. Hedefteki düşman bile olsa merhamet ve güzel ahlakla cezalandırılması gerektiğini vurgular. Savaş sırasında kadın,çocuk ve yaşlılara dokunulmamasını emreder.

8. İslam insanlara iyiliği emreder, insanları kötülükten sakındırır.
İslam insanların zulme uğradıklarında bile zulümle karşılık vermemelerini emreder. Yaptıkları her işte hayrı gözetmelerini emreder. İnsanların en hayırlısının insanlara en faydalı olan olduğunu bildirir.

9. İslam temizliği önem verir.
Allah her türlü durumda temiz olmayı emreder. İbadetlerden önce ilk beden temizliğini sonra ruh temizliğinin yapılmasını ister. Günde 5 vakit namazla hem bedeni hem ruhi temizliği yaptırır.
10. İslam sadece ahiret için yaşamayı yasaklamıştır.
İslam denge dinidir. Sadece bu dünyanın zevklerine dalmayı yasakladığı gibi sadece ahiret içinde yaşamayı yasaklamıştır. Bu dünyadaki işleri Allah'ın kuralları ile uygulayıp ahiret için hazırlık yapmasını ister. Dünyanın ahiretin tarlası olduğunu vurgular ve bu dünyada ekilmeyen tohumun ahirette hasat edilemeyeceğini söyler. Yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmayı, hiç ölmeyecekmiş gibi de dünya için çalışmayı emreder.
11. İslam insan hürriyetini ve eşitliğini savunan dindir.

İslam insanların hepsinin eşit olduğunu, ırk, dil ve cinsiyetin ayırıcı bir özellik olmadığını bildirir. Her insanın yaşam hakkının, çalışıp rızkını kazanma hakkının eşit olduğunu bildirir. İnsanlar arasında üstünlüğün Allah'a ibadetle olduğunu bildirir.


12. İslam  her konuda denge dinidir.

İslam Yahudilikteki gibi sadece bedeni hazları ön planda tutmaz, aynı zamanda Hristiyanlıktaki gibi de sadece ruhi hazza önem vermez. Bu ikisinin bir biriyle ilişkili olduğunu bildirir ve insanların buna göre yaşamalarını ister. Müslüman ifrat ve tefritte(iki uzak uç) bulunmaz orta yolu tercih eder.
.
Davetsiz Hayat